27 Haziran 2016 Pazartesi

Kara Gönülçelen - Gena Showalter | Royal House Of Shadows #1 || Kitap Tanıtım-Yorum

                                                  Kara Gönülçelen
                                                   Gena Showalter


Seri: Royal House Of Shadows - 1
Tür: Fantastik, Paranormal Aşk
Basım: Ağustos 2013
Sayfa Sayısı: 224
Yayın Evi: Harlequin











Arka Kapak Yazısı

ROYAL HOUSE OF SHADOWS
Bir vampir, bir cadı, bir kurt adami bir canavar...
Krallıklarınıi karanlıktan aydınlığa çıkarmak için onlar tek umuttular...

NEW YORK TIMES AND USA TODAY BESTSELLİNG AUTHOR
GENA SHOWALTER
Kara Gönülçelen

Bir zamanlar barış içindeki Elden Krallığı, Kan Büyücüsü tarafından saldırıya uğrar. Kral ve Kraliçe hunharca öldürülürler. Tahtın varisi olan vampir Nicolai, çocukların en büyüğüdür ve kaderin bir cilvesi olarak kendini köle pazarında bulur. Delfina'nın kötü kalpli prensesi, Kara Gönülçelen olaran anılan Nicolai'ı satın alır ve onun hafızasını siler. Ancak Nicolai'ın içindeki intikam ateşi bir türlü dinmek bilmez. Jane Parker, rüyalarında gördüğü şu vampirin etkisinden bir türlü kurtulmayı başaramaz. Vampir, onu kendi dünyasına davet edip duruyordur. Jane bir gün gözlerini hiç bilmediği bir gerçeklikte açar.

"Kelimeler, yeraltının bu lanetli efendilerini tanımlamaya yetmez. Onlar, olağandışı esrarengiz, tutkulu ve heyecan verici..."
-RT Book Reviews

"Büyüleyici, seksi bir kahraman ve durmak bilmeyen bir aksiyon..."
-New York Time bestsellling outhor Karen Marie Moning

"Bir kitabın üzerinde yer alan Showalter ismi kalitenin garantisidir."
-RT Book Reviews





Gelelim Benim Yorumuma

     Kara gönülçelen... Kitap gerçekten de adı gibiydi. Karanlık ama seni nasıl cezbedeceğini iyi biliyor. Gena Showalter'dan daha önce kitap okumadığımı ele alırsak -ki bu bir hata hemen diğer kitaplarını okumalıyım- kitap çok rahat ve akıcıydı. Gerçekten kalemi rahat yazarımızın.

     Kitaba dönecek olursak rahatsız olduğum tek bir kısım vardı. "Benim..." Şu kelimeyi o kadar kullandılar ki birbirlerine. Kitabı sarsıp "Yeter o senin sende onunsun anladık. Aa~" dedim yani. Ki bu kısmı dışarıda yaptığımı da demeden edemeyeceğim...

    Devam edelim. Hikayeden biraz bahsedeceğim. Jane Parker bir bilim insanı. Bildiğin zeki kadın. Yaşıtlarından önce okulunu bitiriyor. Çok çeşitli deneylerde bulunuyor derken ailesiyle bir trafik kazası geçiriyor. Bu kazada annesini babasını ve kardeşini kaybediyor. Kendisi de uzun bir süre hastanede yatıyor. Bu süreçte oldukça acılı geçiyor. Nicolai ise Elden Krallığının varis Prensi. Bir vampir. Oldukça kıskanç ve yakışıklı bir safkan vampir ama öfkesi tüm dünyasını yakabilecek seviye. Sevdiği birini korumak için öfkesine yenilmekten hiç vazgeçmiyor diyebiliriz.

     Kitap da güzel olan şeylerden biri de gizem yeterince dozundaydı. Abartılmamış ya da az kalmamış. Tam dozunda derler ya o alaka yani. Kitap demişken bu serinin her kitabı farklı bir yazar tarafından yazılmış. Bilen vardır ben daha Harlequin'e yeni başladım. Hatta Harlequin'den okuduğum ilk kitap da Nora Roberts'dan Alacakaranlıktı. Onunda yorumuna buradan ulaşabilirsiniz.

     Neyse konuya geri dönüş. Kitapların yazarları farklı olunca merak ettim. Hani bir seri kitap alırken çoğunlukla ilk kitabı alırız sadece. Eğer beğenirsek sonraki kitaplarına alırız. Ben bu serinin 4 kitabını da aldım. Eğer buradan İkinci Alışverişime bakarsanız anlarsınız ;)

     Bugün konudan sapıp durdum kusuruma bakmayın. Bu sefer kesin konu dönüşü yapıyorum. Nerede kalmıştım... Hmm... Evet 4 serilik kitap demiştim. Hem de her kitap farklı bir yazarın kaleminden çıkmış. Aslında olur mu öyle şey demedim desem yalan olur. Ama ondan resmen ilgimi çekti. Son kitabın da Nalini Singh'a ait olması da büyük etken olur diyebilirim. Malum kadın favori yazarlarımdan birisi.


 


      Ayrıca kitaplarda beğendiğim bir başka şeyse simgeleri. İllaki fark eden olmuştur. Kitapların sırt kısmında bulunuyor ve her kitap içinde farklı bir simge var. Nicolai için vampir. Çok tatlı değil mi ama. Yerim ^^




     Neyse sonuç olarak kitap canavar -devler, periler, kurtlar, kötü kalpli cadılarla- dolu. Ve sürekli olarak bir hareket halindeler. Bu da oldukça atraksiyon dolu demek. Ben kitabı yaklaşık olarak 5 saatte bitirdim. Yani bir gün boyunca elinizden bırakmadan rahatlıkla bitireceğiniz bir kitap. En kısa sürede de diğer kitaplarını okuyup yorumlarını paylaşacağım.



PS: Serinin kitapları aşağıda olduğu gibi
1- Kara Gönülçelen - Gene Showalter
2- Savaşçı Ruh - Jill Monroe
3- Dolunay - Jessica Anderson
4- Kara Zırh - Nalini Singh



Şimdide malum en sevdiğim kısım alıntılar


"Benim olan," diye fısıldadı Nicolai, Jane'in kulağına. "Güvendesin." 


 "Vicodin'den çok daha iyiydi," dedi gülümseyerek.
"Vicodin de kim?"
"Ağrı kesici. Benim dünyamdan."
"Onu sever miydin?" dedi Nicolai. Jane onun sesinden kıskançlık duyduğunu anlayabiliyordu ve bu onu çok eğlendirmişti. Kahkahalarla gülmeye başlamıştı.
"Boşver onu. Ondan kurtulmak epey bir zamanımı aldı zaten."
"Sana yaptığı kötülükler için onu cezalandıracağım."

 "Devlerin tutsak ettiği şu kadınlar özgür kaldıkları için çok minnettarlardı. Ortalığı temizlemek ve sana bu elbiseyi hazırlamak için bir süre kaldılar."
"Bu çok nazik bir hareket."
"Bir de teşekkür olarak bana kendilerini sunmayı teklif ettiler."
"Ne? Duvarları tekrar onların kanlarıyla boyayacağım," dedi Jane hiddetle.

 "Evet," dedi Nicolai, büyük bir kararlılıkla. "Bunu yapabilirim."
"Öyleyse dilini şeytanın ağzına sokma işinde sana başarılar dilerim."



Sıradaysa puan durumu var

Vikitap Puanı:8.6/10
Goodreads Puanı: 3.94/5


Vee benim puanım ise: 4/5






2 yorum:

  1. Bana hitap etmiyor gibi.
    İYİ okumalar
    Klavyene sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bloguna şöyle bir göz gezdirdim de ortak bir tarzımız yok gibi. :)
      Siz daha çok felsefi ve edebi okuyorsunuz sanırım. Size de iyi okumalar.
      Yorum için teşekkürler ^.^

      Sil