15 Haziran 2016 Çarşamba

Kış Güneşi - Jennifer L. Armentrout | (Frigid Serisi #1) || Kitap İnceleme - Yorum


                                                                        

                                                               Kış Güneşi
                                             Jennifer L. Armentrout




Seri: Frigid-1
Tür: Romantik, komedi
Sayfa: 316
Basım: Nisan 2014
Yayın Evi: Dex









Arka Kapak Yazısı

   Yirmi bir yaşındaki Sydney, Kyler'a ezelden beri aşık. Ne yazık ki Kyler onu atlıkarıncadan ittiği ve de karşılığında Kyler'a çamur yedirdiği günden beri sıkı dostlar.
   Kyler tam bir çapkın, bir kızın yanında iki geceden fazla duramıyor. Syd kendini gittikçe daha kötü hissediyor. Ancak okuldaki son yılda duygularını itiraf ederek ilişkilerini berbat etmek istemiyor. 
   Kyler'ın gözünde ise Syd hep ulaşılmaz bir noktada, adete mükemmelliğin simgesi. Syd'in ona hayatta bakmayacağını düşünüyor.
   Bir gün Kyler'ın dağ evine kayak tatiline gidiyorlar ve bütün saklı duygular gün ışığına çıkıyor. Ama küçük bir sorun var. Kötü bir sürpriz onları bekliyor.


Gelelim benim yorumuma...

  Jennifer L. benim favori yazarlarımdan birisidir. Yazdığı tüm kitapları istisnasız alır okurum diye düşünüyorum. Aynen bu kitapta da öyle oldu. Yazarın adını gördüğüm gibi aldım kitabı. Sonra arka kapak yazısını okudum ve oldukça eğlenceli geldi konusu. Tam çerezlik bir kitap olarak düşündüm ve okumaya başladım.

   Sydney atlı karıncada Kyler'ın elini tutmak istemesinin üzerine Kyler'ın onu atlıkarıncada itip onda bit olduğunu söyledikten sonra evvelsi gün Sydney'in Kyler'ın kafasını çamura sokmasından beri çok yakın iki arkadaşlar. 


"İnsanlar nasıl bu kadar yakın arkadaş olduğumuzu anlayamıyorlar. Ben bile anlayamıyorum. Birlikte takılan bir aslan ve yırtıcının elinden kaçma ihtimali sıfır olan yaralı bir ceylan gibiydik. Yaralı ceylan bendim." -Sydney.


   Sydney Bell, Kyler'a -en yakın arkadaşına- aşık. Hem de ne aşık. Sırf onu kaybetmeyi göze alamadığı için duygularını ona söylemiyor. Ve onu başka kadınlarla her gördüğünde acı çekmeye dayanmaya çalışıyor.

   Kyler, Sydney'i bir mükemmellik abidesi olarak görüyor. Kendisinin -aslında dünya üzerindeki hiç kimsenin- ona yakışmayacağını düşünüyor. O, onun için el değmemiş, saf ve dokunulmazdı.

   Hep yaptıkları gibi arkadaş gruplarıyla Kyler'ın dağ evine gitmek için yola çıkıyorlar ancak o sıralarda da Batı Virginia kötücül bir kar fırtınasının tehdidi altında.

   Ancak çoktan Kyler ve Sydney dağ evine varmış ama arkadaşları kar fırtınasından dolayı geride kalıyor. 

   Dağ evinde mahsur olunan 3 günde neler olmuyor ki! Oldukça sıcak ve samimi sahneler. Özellikle sıklıkla karşılaştığımız şömineli sahneler... Söylemeden edemeyeceğim. 



Tıpkı bunun gibi ^^
   Dağ evine vardıklarından itibaren Sydney'in çabalamaları ancak Kyler'ın, kaybetme korkusuyla Sydney'in yaptığı tüm çabalarını ve yaptıklarını reddetmesi insanı sinir eden cinstendi. Emin ki bu şekilde hisseden bir ben değilim. Eğer okursanız anlayacağınıza eminim. 


   Ek olarak Kyler'ın dövmelerinin anlamlarına ve yapılış amaçlarına bitmiş bulunmaktayım.

   Sonuç olarak ben oldukça eğlenerek okudum kitabı. Sonu tahmin edilebilir ama kendini okutan bir kitaptı. Sıkılmadan okuyacağınız bir kitap. Daha yukarlar da yazdığım gib Jennifer L. benim favori yazarlarımdan. Kalemi de akıcı ve rahat okunabilir bir cinsten. Yani demem o ki, can sıkıntısına bire bir tanımına uygun bir kitap.


   PS: Genellikle sonda olur biliyorum ama ben buraya uygun gördüm! -Vay ne artistlik yaptım be *.*- 

   Kitapla alakalı küçük bir araştırma yaptım -sizde yaparsanız görebilirsiniz-. Bu serinin ikinci kitabı 2015'de basılmış ancak henüz Türkçe çevirisi yapılmamış. İkinci kitapta da Andrea ve Tanner hikayesini anlatmış Jennifer L. Umarım o da yakın bir zamanda gelir...
   Birde seri ismine el atacağım. Seri adı: Frigid. -bu açıklamayı belki bilmeyen ya da unutan olmuş olabilir diye yazıyorum ¨.¨- Frigid (cinsel yönden) soğuk ya da cinsel ilişkiden zevk almayan kişilere söyleniyor. Kış Güneşi'nde de bir kısımda bu konu oluyor. Oraya atıf yapılmış yani... -Ne gereksiz bir bilgi verdim. Neyse belki birine yardımcı olmuştur. (Neyse... ~.~)-






Alıntı kısmına geçelim.


Her seferinde artık sonun geldiğini düşünerek ödüm kopuyordu. Bana daha fazla sabredemeyeceğini, kızlardan ve partilerden burasına kadar geldiğini, bensiz hayatının binlerce kez daha iyi olduğunu keşfedeceğini ve hayatımdan çekip gideceğini düşünürdüm. En sonunda bu bir gün olacaktı. Bunu biliyordum.


 Bana gülümsedi. "Sana ne vereyim tatlım?"
Şişede 'beyin' satılmadığına göre ona en yakın şeyi seçtim. "Bir shot Jose alabilir miyim?"

 Açlıktan kendi kolumu kemirmeme bir adım kalana dek kendimi odama kapatıp dışarı çıkmadım.

 "Sanırım hayatın az önce bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti. Hiç hoş değildi."

 Ben hayalimin bile alamayacağı kadar büyük bir öküzdüm.


 Syd'in 'boy fakirliği' tamamen annesinin mirasıydı.


Son olarak da puan durumu:
Vikitap Puanı: 7.2/10
Goodreads Puanı: 3.8/5
1000kitap puanı: 7.7/10


Veee benim puanım da: 3.5'den 4 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder